2 Temmuz 2012 Pazartesi

İBER YARIMADASI
Loading ıIIIıIIııIı.... %90

 Vallahi niyetim bu değildi, neydi nasıldı bende bilmiyorum açıkcası :) Bu yüzden de zorlamadım, UEM'in ortasından akan derenin akıntısına bıraktım kendimi. İlk zamanlar akıntının tersine doğru nehrin içinde çırpınmaya çalıştım, fazla uzaklaşmamaya vs. Hani dedim belki yakın çevrede kalırsam Erasmus hayatımdaki okul hayatım daha bir istikrarlı olur. Dedim evet ben onu dedim de UEM pek benim gibi düşünmemiş. Düşünmemiş olacak ki istikrarlı bir şekilde her seferinde ders saatine denk gelen seminerler, fiestalar, mitingler (ki bun İspanyolların genel bir sorunu) , hocaların gezintileri vs. Kısacası bi yerde beni zorla ittirdiler. "Kızım bak - git - gez!" Peki, bundan iyisi Şam'da kayısı, da oraya gidemedim henüz işte ;)

 Ortada fol yok, yumurta yok, istek çokken ansızın zank zank zank diye gerçekleşen planlar, alınan biletler, rezervasyonlar derken önümdeki 1 ay kilit!

 İlk yazımda da bahsettiğim gibi ilk vurgun Cordoba ve Cadiz olmuştu. (Güney İspanya) Sonrası okul, Madrid'i tanıma turları, kaynamaş vs diye geçmişti. Aslına bakarsanız şu kısa Erasmus hayatımda bu derece yoğun bir gezi programı çok iyi olacaktı.

Gezdim oldu, geçtim ve de gittim!

NOT: Tamamlanamamış bir psikolojik an yazısı ;)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder