3 Ekim 2012 Çarşamba

Erasmusa dair son uçuş!

  Sheraton'un kalemi ile yazmak da havama ayrı bir hava katmadı değil hani. Neyse, asıl mevzu şu ki THY işini biliyor arkadaş. Bunu bir kez daha, tam da şu an tescilledim. Aylar öncesinde çok farklı hisler ile bindim bu uçağa, şimdi ise çok farklı duygulardayım. Son 1 ay, son 1 hafta ve şimdi... Meğer birbirlerinden ne kadar da farklı zaman dilimleriymiş benim için, ne kadar farklı hissiyatlar barındırıyorlarmış içlerinde. Şu an! Öylesine nötrüm ki, bilinçsiz bir şekilde, güzergahını bildiğim bir yolda koşarcasına ve bir yerlere yetişircesine ilerliyorum. Adım adım başka hedeflere, heyecanlara belki de birazcık hayallere. Kulağımda müziğim, yanımda okyanusda çalma deniz deniz manzaram, belimde yastığım, bir elimde tazecik yerli fındığım diğer elimde sıradaşımın kalemi, zevkten dört köşe ben deniz yazıyorum tüm bunları. Seneler öncesinden hayallerini kurduğum kısa ama zaman zaman uzun gelen bu maceramı noktalıyorum sizlerle.

  Bugün tek bir sualsiz geçen efsanevi bagaj kontrolümle başladı benim için. Duruma göre anı fotoğraflamakla doldurdum bekleme sürecini ve birkaç insanla tanışarak. Artık zamanın geldiğini düşünerek bu sefer ben aldım Madrid'den bir miktar parayı. NOT: Tam da şu an birazdan yiyeceğim, tahminimce eşsiz olacak olan "Billur Kebabı'm" , güzel bir Türk kızı eşliğinde, kokusunu bırakarak yanımdan geçti.

  Part-1 tamam gibi, Part-2'ye geçerken damgamı da yedim mi "Out" diye bu leveli +50 bonus ile tamamlayabileceğim. Damgalandıktan sonra yarı İspanyol yarı Türk, beyaz saçlı, yeşil Lacoste t-shirt lü, yağuşuklu amcam yolumu gösterdi, "İki beş B" dedi (25B) :) Vakit tamam sanki. Ben hazırım! E görünüşe göre uçak da hazır, Madrid hüzünlü, İstanbul heyecanlı... O zaman başlıyoruz gençlik! Yüzüme günün ilk güleçliğini bagaj kontrolünde kazandırdım sonrasında ise uçağın körüğünde beni karşılayan çeşit çeşit Türk gazeteleri ve "Hoşgeldiniz"ler, "Merhaba"lar  neden oldu bu duruma. Sanırım geçen 6 ay bana çok farklı hissiyatlar ile geri dönecek.

  Kokular artıyor! İyice acıktım ben. Sabırsız bekleyişime ansızın değişen radyo kanalından Karadeniz'imin müziği eşlik ediyor bana. İşte tamda şu an resmen zevkten dört köşe oldum! :)



   ve
          EFSANE
                           GERİ
                                      DÖNDÜ!