18 Aralık 2014 Perşembe

Çok özlüyorum, çok özlüyorum, çook öz-lü-yo-rum!
Sönmeyen ateş, dinmeyen özlem ve korlar içerinde bir yürek bizimkisi.
Kokunu özlüyorum, varlığını arıyorum. Hala o kavanoz sesine içeriden koşarak geleceksin diye pati seslerini duymayı bekliyorum dakikalarca açmayarak o kavanozu!
İnat ediyorum, biliyorum, farkındayım ama her seferinde "eyvah" diyorum uyanacak, belki bu sefer gelecek diyorum!
Sıcaklığını özlüyorum, sarılarak sana tüm sıkıntıları def etmeyi özlüyorum!
Bulamıyorum! Senin gibi bakanı bulamıyorum! ve en çok da senin bakışını unutmaktan korkuyorum! 
Ah be kızım! Ah be tüylü kızı! Ah be kara kızı!
(13.ay)



29 Ekim 2014 Çarşamba

Çok özledim be İDAm!

Çok özledim!

19 gün sonra, o herkesin hayranı olduğu, aşkın, sonbaharın simgesi, aylardan Kasım 'ın günlerden de 19u olacak. Yüreğinim parçalandığı, bedenime hakim olamadığım o şahane sonbahar günü... 
Burada o kadar güzel ki sonbahar, gökyüzü adeta rengarenk. Rengarenk köpekler sahipleri ile geziyor sokaklarda. Dokunuyorlar birbirlerine, hissedebiliyorlar varlıklarını. Sonbahar yağmurlu geçiyor burada, keşke yaz olsa da denize girsek birlikte. Sen suyu çok seversin, ben de seninle yüzmeyi. Buradaki köpekler çok havlıyor, yabancı da yok ki oysaki etrafta. Sen kapıya yabancı biri geldiğinde havlardın bir tek. Geçmiyor, yapraklar hala renk değiştiriyor, dökülüyor ama bitmiyor. Bu sonbahar bir türlü geçip gidemiyor! Her gününde, her anında bana seni hatırlatıyor ama kahrolası Kasım geçip gidemiyor! Özlemim 1 yıldır dinmiyor...



9 Haziran 2014 Pazartesi

Ansızın!
Alakasız belki de, bir o kadar da manidar...

Televizyon karşısında çerez tırtıklamak hiç bu denli yalnız kılmamıştı beni,
Var olan gerçeği defalarca unutturmamıştı bana ve
Kapağın açılışında çıkan o ses, içimi hiç cız ettirmemişti  bu kadar.
Sohbet ederken annemle, böylesine yoğun yutkunmamıştım daha önce,
Veya feribotta giderken hıçkırarak ağlamamıştım daha önce.
Özlemin anlamını hiç bilememişim ben meğer, hep bir şeyler zannetmişim.
Aramışım, görmüşüm, koklamışım meğer eninde sonunda.
Uzatmışım elimi, eline, boynuna, patisine...
Kapanmayan yaram olmamış hiç benim.
Er geç kavuşmuşum bir şeylere, özel kılmışım kendime.
Hani ilkler hep özel derler ya,
İlkler her zaman güzel olmuyormuş meğer.
İlk acı hiç de özel olmuyormuş!

"9 gün sonra 7.ay"